I - gökkuşağının başladığı yer
- mâhî
- 16 Kas 2022
- 2 dakikada okunur
…
Mutluyum. Son günlerde garip, nereden geldiğini bilmediğim bir mutluluk var içimde. Sebepsizce gülümsüyorum etrafıma, bir şeyler oluyor ve ben mutlu kalıyorum her seferinde. Yabancı olduğum bu duygu, içinde yaşamaya alışık olduğum yalnızlık ve kasvetin aksine paylaşılmayı bekliyor. Sesim kısılana kadar haykırmamı istiyor adını, sokakta gördüğüm kedilere gülümsememi ve ne kadar da mutlu olduğumdan bahsetmemi falan bekliyor. Hüznüm gibi kaçacak delik aramıyor, aksine bulduğu her delikten biraz daha göstermeye çalışıyor kendini. Gözyaşlarımdan farklı olarak kahkahalarım asla yalnızca kendime saklamamı istemiyorlar onları. Bağırmam gerek gibi hissediyorum atlamak için gittiğim uçurumlarda mutluluğumu. Konuşmak istiyorum, yazmak ve anlatmak biraz da. Mutluyum Sedna. Şimdi öylece bakışıyor kalemimin ucu kağıdımla, hiç değmeden. Mutluyken nasıl yazılır bilmiyorum açıkçası, mutluluk nasıl yazılır bilmiyorum. İnsan mutluluğu nasıl anlatır, nasıl betimler hiç bilmiyorum. Mutlulukta yazmaya değer ne bulur bu kalem aklım almıyor sanki. Ama yazıyorum bir şekilde, insan mutlu olunca her şey kendiliğinden giriyormuş meğer yoluna.

Mürekkebim sevinçli şimdi, kağıdımın beyazı daha bir parlak. Harflerim bir diğerini dansa kaldırıyor gülümseyen sayfalarımda, satırlarımda düğün havası var. Kelimelerimin cıvıltıları şenlendiriyor kulaklarımı ve parmaklarım bir çocuk marşının coşkusunu döküyor kalemimden. Şarkılarım değişti, en baştan öğrendim okumayı ve biraz da yazmayı. Büyüdüm biraz, başkalarının yazdığı çocuk şarkılarını atıp çöpe her birini baştan yazdım bugün. Pencereme konan kuşlarım kaçmıyorlar avuçlarımdan, sımsıcak kanatlarındaki tüylerin arasına kıvrılmış yazıyorum artık cümlelerimi. Çizdiğim pastel resimlerimdeki yaz kış bacası tüten evime ulaşmışım sonunda. Dolaplarımdaki ilaçları fırlattım beni bekleyen uçurumlardan ve şekerlerle doldurdum yerlerini. Dağlarımın arkasından gelen nehirde kurbağalarımla dalga geçilmiyor artık, hepsi prenslerden çok saygı görüyor. Bir balıkçı bile kalmadı nehirlerimde Sedna, kırmızı balıklarım neşeyle kıvrılıyor. Ormanlarımı kesmeye giden baltalar bu sularımın derinine düşüyorlar. Dağlarıma kaçan ineklerim otlaklarımda yaşıyorlar yıllarca. Savaşlar yok kırlarımda ve aslancıklarım babalarıyla köylerinde yaşlanıyorlar artık. Gökkuşağının başladığı yerde doğmadım ama bittiği yerde yaşıyorum şimdilerde. Bütün çocuksu heveslerimi kıran hazine sandığımda karşılaştığım o derin karanlıkta kendi yansımamı görmeyi öğrendim sanıyorum. Ve masallarda biraz; kimsenin bilmediği bir zamanda, kimsenin bilmediği bir yerdeyim. Mutluyum, Sedna, mutluyum. Yaşamayı en baştan öğrendim.
…


Yorumlar