II - gökkuşağının bittiği yer
- mâhî
- 16 Kas 2022
- 1 dakikada okunur
…

Başlamazmış gökkuşakları, bitmezmiş ya da. Sonsuz olduğundan değil, yalnızca uğramazlarmış yer yüzüne. Gökte daireler çizer meleklerin başına ama okyanusta nefes alamayan bir balıktan olabildiğince uzaklarmış hep. Gerçek bile değilmiş hatta bazıları. Her yağmurdan sonra parlamazlarmış gökte, bazen şimşekler de çakarmış. Hazine dedikleri aslında yılların sonunda çürümüş ve sararmış paslı demir parçalarıymış. Hep anlamlar aranmış, hep isimler verilmiş ve değerli kılınmaya çalışılmış bazı şeyler. Toy hevesler değiştirmeye çalışmışlar şarkıları. O kuşun uçası varmış Sedna, dolaplar güldürmeyi vadeden ilaçlarla doluymuş. Barajlar dikilmiş dağların arasına ve kurumuş nehirler, kuyruksuz kurbağalar terk etmişler masalları. Nice prensesler öpse de çirkinleşmeye devam etmiş bazıları yıllandıkça, ölmeyi beklemişler kokuşmuş bataklıklarda. Balıkçıların bile terk etmesinin sebebi nehirlerin kurumasıymış, kırmızı balıklar can vermişler güneşin altında -aya hasret biraz da. Uzun ipler ve baltalar eşliğinde yıkılmışlar en görkemli ormanlar, bir daha gören duyan olmamış. İnekler yanan dağlara koşmuşlar, bacadan tüttüğü sanılan duman Kaf Dağlarındaki yangınlara aitmiş. Yanan kuşların ateşi sönmüş, doğmaya yetmemiş güçleri. Ateşleri sıçramış sonsuz kırlara, sonsuzluk katmış yıkıcılığına. Savaşlar çıkmış. Sadece babasını değil annesini de kaybetmiş aslancık, küçücük ceylanların babalarıyla beslenmiş daha sonra. Masallar bitmiş, hikâyeler başlamış. Hüngür hüngür anlamışım şimdi, uyumadan önce dinlenen masallar mutlu rüyalar görmesini sağlarmış mutsuz zihinlerin. Bir de bakmışım ki, Sedna, ben uyanmışım.
…


Yorumlar